SOĞAN VE SARMISAK TOZU

 

Ev Yapımı Soğan Ve Sarımsak Tozu

05/10/2016 — Cahide Sultan

Selamun aleykum kardeşlerim, vaktimiz hayırlı bereketli olsun. Burayı çok ihmal ettiğimin farkındayım, sizleri de çok özledim fakat bu ara ama çok yoğunum. Şu an ev taşıma arefesindeyim. Aslında tayinimiz çıkmıştı fakat son anda tayini iptal ettirdik. Bu kez olduğumuz yerde ev değiştirmeye karar verdik. Evimiz çocukların okuluna çok uzaktı. Yürüme mesafesinde bir ev tuttuk. Taşınmak hayli zor. Ama bitecek inşâAllah 

Geçen yıl ev yapımı tuzot yapmıştım hatırlarsanız. Çocuklar çok sevince bu yıl daha fazla sebze kuruttum. Bu kez hem tuzot, hem de ayrı ayrı sarımsak ve soğan tozu hazırladım. Mesela geçen gün menemen için küçük soğan bulamayınca soğan tozundan yarım çay kaşığı ekledim. Harika bir lezzet. Gerçekten çok kolaylık oluyor.

Geçen yıl ki yazıyı ve tarifi yeniden ekleyeyim.

---

Bir zamanlar içine MSG eklenmiş çeşnili tuzlar meşhurdu. Bazılarımız bu tuza o kadar alıştık ki, sanki o çeşnili tuz olmadan yemek lezzetli olmuyordu. İtiraf edeyim o yıllarda bende 2 kez alıp kullanmıştım. Şimdi yine var ama bence o dönemlerdeki kadar rağbet görmüyor. Bazı hazır sucuklarda veya bazı kasapların yaptığı sucuklarda kullanılan baharat karışımlarında da msg içeren çeşnili tuzlar kullanılıyor.

Biliyorsunuz bu msg denilen madde lezzet artırıyor ve bağımlılık yapıyor.

Oysa bu tuzların alasını evimizde kolayca hazırlayabiliriz. Bunun için yapmamız gereken; Sevdiğimiz kuru otları, sebzeleri ve baharatları tuza ekleyip öğütmek.

Ben havalar daha sıcak olduğu zamanlarda soğan, sarımsak, kereviz yaprakları ve acı biber kurutmuştum. Bu malzemelerle çeşnili tuzu hazırladım. Siz isterseniz farklı otlar ve sebzeler de kullanabilirsiniz. Fakat bu karışım gerçekten harika oldu. Hazır olanlardan çok daha lezzetli.

Bunu hazırlamak için bir öğütücü veya güçlü bir blender gerekiyor. Havan da olabilir. Ben neredeyse bütün baharatlarımı evde çektiğim için, öğütücü olmazsa olmaz mutfak aletlerimden biri.

Prosedüre uygun olarak nasıl yaptığımı anlatayım.

ÇEŞNİLİ OT (Tuzot) NASIL YAPILIR?

Malzemeler

• 1 baş sarımsak
• 1 büyük boy kuru soğan
• 5-6 dal kereviz (sapıyla beraber)
• 5-6 adet acı biber
• Ortalama 15 adet tane karabiber
• 1 su bardağı kaya tuzu

Hazırlanışı

• Sarımsakları ve soğanı soyup çok küçük olmayacak şekilde doğrayın. Zaten kuruyunca epey küçülecek.
• Kereviz yapraklarını hiç doğramadan veya iri iri doğrayarak hava alan gölge bir yerde kurutun. Güneşte kurutursanız renkleri sararır. Biberlerin uç kısımlarını boylamasına kesip ipe dizerek veya pamuklu bir bezin üzerine serip kurutun.
• Kuruyan sebzeleri ve tane karabiberleri tuzla beraber veya ayrı olarak öğütücüden geçirin. Kuru sebzeleri ve karabiberi ayrıca çekip tuza ekleyebilirsiniz.
• Çeşnili tuzunuzu bir kavanoza koyup saklayın.

Çeşnili tuz nerelerde kullanılır?

• Bu tuzu çorbalarda, salatalarda, pilavlarda ve köftelerde, kısaca aklınıza gelebilecek her yerde kullanabilirsiniz. Hatta tuza karıştırmadan hazırlayıp zeytinin, domatesin üzerine serperek kahvaltılıklar hazırlayabilirsiniz.

Çeşni olarak başka neler kullanılabilir?

• Çeşnili tuz için, havuç, pırasa gibi sebzeler ve kişniş, biberiye, kimyon, kekik, fesleğen nane gibi ot ve baharatlar da kullanabilirsiniz.

GÜZELLEMELER

 salçayla kavur yemek olsun, domatesle ekmek arasına koy dürüm olsun, baharatla sofraya koy ete, pilava yoldaş olsun.

ev yemeklerinin, salataların ve bir çok mezenin temel yapı taşı, kebapların süper yancısı, bir anlamda türk mutfağının vazgeçilmezi.

TARİHİ

 isa'dan önce 3000'lerdeki tarihi belgelerde ilk defa asya'nın bir kısmında yetişmiş olduğu anlaşılıyor. bu dönemde ayrıca çin'de ve daha sonra da hindistan'da yetişmiştir. buradan mısır'a ve yunanistan'a götürülmüş olmalı, çünkü soğan piramitlerin dekorasyonlarında ve hiyerogliflerde sıkça görülmektedir. soğanlar aynı zamanda yunanlılar ve romalılar tarafından da kullanıldı.

sarımsak ve pırasanın yanı sıra soğan da allium ailesinin bir üyesiyken yunanlılar soğanı sebze bahçelerinde yetiştirdiler. atina'daki pazarın bir kısmına sarımsak anlamına gelen “ta skoroda” adı bile verilmişti. bu da allium türlerinin ticarete ve günlük hayatta olan kullanımını göstermektedir.
romalılar soğanı avrupa'ya tanıttıklarında soğan çok kısa sürede popüler bir sebze haline geldi. 13. yüzyıl londra pazarlarında hızlı bir biçimde ticari sebze haline geldi ve bu yüzyılda hem ingiltere hem de avrupa'da soğan bir sebze olarak yerini aldı.
13. yüzyıl esnasındaki sosyal baskı ve dini tabulara rağmen soğan pazar saygınlığını tekrar kazandı. amerika'da örneğin, göç eden yunanlıların, italyanların ve ispanyolların büyük etkisi oldu. çünkü bu kültürlerde soğan gerçekten de çok popülerdi.

soğanda şifa

***1919 yılında, dünyada 40.000 milyon kişinin "grip" ten öldüğünde, bir doktor birçok çiftçiyi griple mücadelede yardım amacıyla ziyaret eder.birçok çiftçi ve ailesi grip kapmıştır ve birçoğu ölürler. doktor ziyaretlerine devam eder ve bir sürprizle karşılaşır, ziyaret ettiği bir çiftçi ve ailesi çok sağlıklıdır.doktor böyle olabilmesi için aileye herkesten farlı ne yaptıklarını sorar ve cevaben çiftçinin hanımı odaya , bir tabak içine "soyulmamış" bir "soğan" koyduklarını (muhtemelen diğer odalara da) söyler.doktor buna inanamaz ve bu soğanlardan birini alarak laboratuvarda mikroskop altına koyarak inceler ve soğanın içinde "grip" virüsünü görür. "soğan" açıkça "grip" bakterisini absorbe etmiş, emmiştir ve bu sayede de aile sağlıklı kalmıştır.

***közlenmiş sogan, halk arasında bir takım rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılmaktadır; dolamaya, közlenmiş sıcak kuru soğanın zarını çıkarıp sarmanın sancıyı alarak, dolamayı olgunlaştırdıgına, közlenmiş bir baş soganı yarıp, içine biraz beyaz sabun kıyarak yaranın üzerine sarılırmasının ise, vücuda batan, içeride kalan yabancı bir cismin atılmasına yardımcı olduğuna inanılır.

***basurunuz varsa, sogani mikrodalgada 2-3 dk haslayin ve uzerine oturun...
sogana insan oturtma.. vallaha bak, saka gibi ama ise yariyor..

***soğanı ayağımıza sürersek yaklaşık bir saat sonra tadını almaya başlarmışız, çünkü kan damarlarımıza kadar işlermiş. denemedim ama ilginç hakikaten. soğan yemeyi sevmeyenler ama soğanın mucizevi şifalarından yararlanmak isteyenler deneyebilir.

*** viking kültüründe, savaş sonrası yaralanmaların ardından, yaranın ölümcül olup olmadığını anlamak için kullanılan yöntem. genellikle karın bölgesinden alınan yaralar sonrasında başvurulur. yapılan soğan çorbası hastaya içirilir ve yaralar koklanır. soğan kokusu gelmiyorsa yaranın ciddi olmadığı ve hastanın iyileşeceği, eğer koku geliyorsa hastanın öleceği bilinir.

***pek uygar olmayan koşullardaysanız yara iyileşmesini hızlandırmak için soğan rendeleyip yaraya sarın, üstünü bezle kapatın. bereyi alır, yarayı pişirip olgunlaştırırmış. fethiye'de bazı insanlara soğana benzer burunlarından dolayı "notraş burunlu" deniyormuş (notraş soğanlı bir köke sahip).

***adanalı dostum dedi ki;
"soğanı sabah kendin ye, öğlen dostuna, akşam düşmanına yedir."

***astım krizi tuttuğunda koklarsanız kısa süreliğine nefesini açılıyor.
denedim, oldu.

***soğanın yara iyileşmesine ek bir kullanım alanı, bizde zorlama dedikleri dolama hastalığı/yangısı. dolama hem çok ağrır, hem yerleşince tırnağı düşürmeye gidebilecek sorunlar yaratır. dolamanın erken evresinde fark eden annem kurtuluşunu özetledi: önce ılık-kaynar arası bir suya parmağını tekrar tekrar sokup çıkartmayla başlamış. sonraki adım soğan: külde veya fırında kabuğu soyulmuş bütün soğanı haşlama derecesinde ısıtmış, suyla değil ortam ısısıyla. cücüğünü çıkarıp dolamalı parmağını kaynar soğana sokup sokup çıkartmış gene. o bayağı bir halletmiş. ertesi gün veya 3. adım olarak benzer işlemi elmayla tekrarlamış. fırında ısınmış elmanın merkezini kovaltıp dolamalı parmağını sokup çıkarmaca. böylece parmağı bistüriyle yarmalık olmaktan kurtulmuş. sürekli zonklayıcı ağrısı da geçmiş.

***soğan cücüğü kulak içine sokulunca bir mucize gerçekleşiyormuş.

***ani başlayan kavga, dargınlık, karışıklık için fethiye'de pancar ve soğan uyumsuzluğuyla mı ilgilidir nedir "mancar suvan"** diye sıfat, "mancar soğan olmak" biçiminde fiil var. 'mancar suvan oldular.' dediğimizde araları birden/aniden bozuldu, uyumları darmadağın oldu, ötelik berilik oldular, karmakarışık durumdalar, barışabilecekleri belirsiz demiş oluruz.

***burnunuz tıklandığında suyunu burun deliklerinize akıtıp, güzelce nefes alabilirsiniz. biraz rahatsız eder ama sonuç harika.

Soğanla hayatta kalmanın 10 yolu
Pek çok gıdanın mucize denilebilecek etkileri olabilir fakat soğanın yeni keşfedilen özellikleri onu bambşaka bir yere konumlandırıyor! Burada okuyacaklarınız belki de yıllardır “Benimkinde soğan olmasın” diyerek restoranlarda, lokantalarda hor gördüğünüz soğan hakkındaki düşüncelerinizi tamamen değiştirebilir.
Kokusu olsun, kesildiği zaman gözleri yaşartıyor oluşu olsun kimilerinin soğanla yıldızı bir türlü barışmaz. Ancak soğan sandığınızdan çok daha özel bir gıda olabilir. Tek başına bir ecza dolabı desek yanlış olmaz! Şimdi önyargılarınızı bir kenara bırakın ve soğanın gizemlerine kendinizi hazırlayın. Bir sepet soğanla üstesinden gelemeyeceğiniz rahatsızlık yok, nasıl mı? İşte size soğanla hayatta kalmanın 10 yolu!
1. Öksürüğe son
Bir türlü kesilmeyen öksürükleriniz mi var? Eczaneden aldığınız şuruplar bir işe yaramıyor mu? İhtiyacınız olan şey soğan suyu! Evet belki nefesiniz pek hoş kokmayacak ama sakızla, diş macunuyla o kokuyu bastırabilirseniz soğan suyu öksürüğünüzü kısa sürede bünyenizden söküp atacaktır!
2. Düşmeyen ateşe birebir
Ateşiniz düşmüyor ve o zalım fitil tedavisine karşı direniyor musunuz? O zaman yapmanız gereken şey soğanla ateşinizi söndürmek. Korkmayın soğanı fitil niyeyine kullanmayacaksınız, çorabınızın içine ayak tabanınızla temas edecek şekilde koyacağınız soğan dilimleri mucizevi şekilde ateşinizi düşürecek!
3. Nezleyi unutun
Nezleniz bir türlü geçmiyor mu? Kendinize bir soğan partisi vermenizin zamanı gelmiş demektir. Çayınızın içinde bir adet dilimlenmiş soğanı kaynatıp için, yanında da tuzlu soğan halkaları yiyin. Vurun kafayı yatın, uyandığınızda kesinlikle daha iyi hissedeceksiniz.
4. Kulak uğultusuna, çınlamasına, ağrımasına son!
Kulak vücut için kritik bir organ. Neredeyse bütün dengemizi sağlayan bir organ. Ona bir zarar geldiğinde sıkıntı büyük oluyor. Kulakta yaşanan uğultu, çınlama ve ağrı gibi durumların acısını yaşayan bilir. Böyle bir durumda yapımlası gereken, soğanın cücüğünü ikiye bölüp kulaklara tıpa gibi koymaktır. Birkaç saat içerisinde soğan sıkıntı neyse inanılmaz şekilde tedavi edecektir!
5. Psikolojik destek
Bilinen bir gerçektir insanların belirli aralıklarla ağlaması gerekir. Bu hem göz sağlığı, hem de duygusal birikimlerin dışarıya atılması için gereklidir. Hatta olur olmadık saçma zamanlarda yok yere ağladığınızı görüp şaşırabilirsiniz. Bunların hepsi birikimden… Soğan kesildiği zaman ağlatıcı özelliğiyle kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda sizi ağlatarak rahatlatır. Dalga geçmiyoruz, tavsiye edilen bir deşarj yöntemidir.
6. Deriye yama olarak soğan
Bazı bitkilerin insan vücudundaki yaralanmaları çok hızlı bir şekilde tedavi ettiği bilinen bir gerçek. Bunlar arasında Aloe Vera en etkili olanların başında geliyor. Ancak her evde, her markette Aloe Vera bulmak mümkün değil ve Aloe Vera çok da ucuz bir bitki değil. Fakat bu bitkinin muadili, hali hazırda evinizde duruyor olabilir! Soğanın iç çeperindeki zarlar Aloe Vera ile hemen hemen aynı özelliğe sahip! Yaralanmalarınızda, yanıtlarınızda bu zarları ayıklayıp hemen sıkıntılı noktanın üstüne koyun ve mucizeye şahit olun!
7. Cerrahi müdahelelerde soğan
İlginçtir soğan sadece gündelik yaralanmalarda değil, çok daha problemli yaralanmalarda hatta cerrahi operasyonlardan sonra kalan izlerin toparlanmasında da büyük bir alternatif tedavi konumunda. Yaralardan kalan izlerin kaybolmasını hızlandıran bir etkiye sahip olan soğanın bu konuda sihirli özelliklere sahip.
8. Enfeksiyona karşı soğan!
Vücudunuzdaki bir yara enfeksiyon kaptıysa, hastaneye ulaşmadan önce sizi kurtaracak bir şeylere ihtiyacınız varsa bir miktar destekle soğan size bir ilaç olabilir. Bir dilim ekmeğin üstüne sütü kaynatıp dökün, üstüne bir soğan rendeleyin ve enfeksiyonlu yaranın üstüne bastırın. 2 saat kadar bu karışımın enfeksiyonlu alanla temasını kesmeyin. 2 saat sonra enfeksiyonu bu karışımla beraber vücudunuzdan çekebilirsiniz.
9. Güneş yanıklarına birebir soğan
Güneş yanıklarına genelde ülkemizde yoğurt sürerek çare buluyoruz. Ancak asıl tedavi soğanda. Yanıklarınızın üstüne soğan dilimleri koyun ve yanığın soğanın suyunu çektiğinden emin olun. Bunun üstüne bir yumurtanın akını sürerek tedavinizi sağlayabilirsiniz.
10. Arı ve sinek sokmalarında soğan
Ülkemize arı soktuğu zaman üstüne tezek sürmekten tükürmeye kadar pek çok çılgın tedavi yöntemi önerilir ancak asıl tedavi yine soğanda. Üstelik sadece arı değil, sivrisinek sokmalarında da bir hayli etkili bir yöntem. Hayır soğanı sürmeyeceksiniz. Evinizde yaz günleri sağda solda soğan kesip koyun bir kenarlara. Arılar ve sivrisinekler soğanın olduğu yerlere yaklaşmazlar. Arı sokmasına daha arı sokmadan savunmanızı almış olursunuz!

Kaynak: Radikal

MOR SOĞAN
bitki değil de resmen ilaç.

soğan eski çağlardan beri gıda olarak kullanılan şifalı bir bitkidir. binlerce yıl önce taşlara yazılan yazılardan fevkalade yararlı olduğunu görüyoruz. soğanın halk hekimliğinde kullanılması binlerce yıllık tecrübeye dayanır. bunlar papirüs kağıtlarına veya taşlara yazılarak ifade edilmiştir. soğanın birçok hastalıklara karşı kullanılması ihtiva ettiği bazı etkili maddelerden ileri gelmektedir. mesela taşıdığı sulfosid sebebiyle antibiotik etkiye sahiptir.ve vücudu grip, soğuk algınlığı vb üst solunum yolu enfeksiyonları na karşı dirençli hale getirir. mor soğanın halk hekimliğinde uzun süre kullanılan ve bilimsel olarak da kliniklerde etkisi tesbit edilen iki önemli tedavi edici özelliği vardır.

kalbi güçlendirir dolaşım bozukluğunu giderir:

mor soğan suyu kalbi güçlendirmektedir. ayrıca kan basıncını (tansiyonu) düşürücü etkiye sahiptir. kan yapımına yardımcı olur ve ağır kansızlık vakalarını ortadan kaldırır. kan temizleyici etkisi yanında kalp çarpıntısını giderir. kalp hastalıklarının belki de başında kalp enfarktüsü gelmektedir. bu şifalı bitki kalbimizi enfarktüse karşı da korumaktadır. koruma mekanizması şöyledir:

*ihtiva ettiği flavonoid etkisiyle damarları genişletir yüksek tansiyonu düşürür.

*kanı sulandırır.

*kolesterolü düşürür.

*taşıdığı esterler kanın pıhtılaşmasını önler.bunun için mor soğan ya muntazam ve sürekli olmak üzere çiğ yenmeli veyahut da günde üç defa yemeklerden önce birer çorba kaşığı soğan suyu içilmelidir. soğanın daha çok pişik yönden destek olması gibi faydaları sebebiyle birçok psikosomatik hastalıkta önemli tesiri olduğu düşünülmektedir. bu tesir aşırı endişeyi ortadan kaldırmasından veyahut da stresi yok etmesinden ileri gelmektedir. bunun için mor soğan düzenli ve sürekli olarak çiğ yenmelidir. bu iki önemli etkisi yanında mor soğan daha birçok hastalıkların tedavisinde veya korunmasında kullanılmaktadı r.

bunlara kısaca değinelim:

*burun kanamalarını durdurmak amacıyla soğan yumrusu ikiye kesilir yarısı burnun önüne bağlanır.

*soğan mide mukozasındaki bezlerin salgısına uyarıcı etki yaptığı için iştah açma özelliğine sahiptir. bu sebeple iştahsızların salatada veya çiğ olarak bol soğan yemeleri gerekir.

*çocuklarda bağırsak parazitlerini dökmek üzere aç karnına günde üç defa yemeklerden önce birer tatlı kaşığı soğan suyu içilmelidir.

*karın sancılarına ve mide kanamalarına karşı çok ince doğranmış soğan süt içerisinde kaynatılarak içilir. dibinde toplanan soğanlar ise yenir.

*mide ve bağırsaklarda gaz oluşumuna ayrıca mide boğaz yanmasına karşı ince doğranmış mor soğan ekmekle yenir.

*ayak bacak karın göğüs ve ellerdeki şişmelere karşı günde üç defa yemeklerden önce birer çorba kaşığı soğan suyu içilir.

*boğaz iltihabı (larenjit)’in tedavisi sesin güzelleştirilmesi sinirsel rahatsızlıkları n tedavisi öksürüğe bronşit ve boğaz ağrısına karşı en iyi ilaç soğan suyunun balla karıştırılarak yenmesidir. bu maksatla hazırlanan macundan günde üç çorba kaşığı yenmelidir.

*nasırları yok etmek için sirke içerisinde kaynatılan mor soğan nasır üzerine konarak bağlanır ve bu işlem birkaç kez tekrarlanır.

*balgam çıkarmak amacıyla mor soğan yağ içerisinde çıtırdayacak kadar pişirilir mümkün olduğu kadar sıcak halde göğüs üzerine sürülerek ovulur. böylece kolayca balgam çıkarılması sağlanır.

*çıbanları olgunlaştırmak için soğan yumrusunu oluşturan yapraklar haşlanarak çıban üzene konur.

*dizanteri veya bağırsak iltihaplarına karşı çiğ yumurta sarısı taze tereyağı iyice ezilmiş kimyon tohumu ve fazla miktarda soğan suyu karıştırılır ve günde üç defa birer çorba kaşığı yenir.

*idrar yolları ağrılarında taze kesilmiş ve ısıtılmış soğan sıcak sıcak ağrıyan yerin üzerine konur ve bu işlem birkaç kez tekrarlanır.

*dudaklarda uçuklama her insanın başına gelmiştir. bunlardan kesilmiş mor soğanla ovarak kurtulabilirsiniz.

*genciyle yaşlısıyla çoğu insanlarımızda saç kepeği sıkıntısı vardır. mor soğanla hazırladığınız karışım bu üzüntünüzü ortadan kaldırabilmektedir. nasıl mı hazırlayacaksı nız? çok kolay. bunun için üç-beş kuru mor soğan ince ince kıyılır ve tuvalet ispirtosunda bir hafta bekletilir. bunu takiben hazırlanan karışım bir şişeye süzülür. bir litre suya bu eridikten 3-4 damla ilave edilerek saçlar iyice yıkanır. bu tedaviye en az bir hafta devam edilir.

*romatizmal ağrılarda ağrıyan yere ve arı sokmalarında ilk tedbir olarak soğan suyu sürülür.

*şeker hastalığına karşı bol miktarda mor soğan yenir.

*el ve ayak tırnaklarının çabuk kırılması halinde tırnakları sık sık mor soğan suyu ile ovmak gerekir.

*safra kesesi salgısını artırır ve bunun sonucu olarak taş oluşumunu önler.

*kesik ve yanık yaralarının mikrop almaması için mor soğan suyu sürülür.

*bunların dışında soğanın vücuttaki zehirli maddeleri yok etme hazmı kolaylaştırma idrar sökücü kramp çözme gribi önleme ameliyattan sonraki hissizliği giderme gibi daha birçok etkileri de vardır. bugün başta sarı mor ve kahverengi olmak üzere çok değişik soğan çeşitleri vardır. hepsinin hastalıklara karşı tedavi özelliği hemen hemen aynıdır. soğan bazıları tarafından kokusu sebebiyle sevilmemektedir. ağızdaki soğan kokusunu gidermek için maydanoz veya kahve çiğnemeli elma veya bal yemelidir. soğandan istenen faydayı elde edebilmek için doğru kullanılması gerekir. mesela soğan hiçbir zaman kullanılma vaktinden önce soyulmamalı veya küçük parçalara ayrılmamalıdır. nitekim soyulan ve kesilen soğanların hava ile temas ettiğinde ihtiva ettiği birtakım tedavi edici maddeleri kaybolmaktadı r. soğanın doğrandıktan yarım saat sonra içerisinde bazı ayrışmalar meydana geldiği tesbit edilmiştir. ekşimesine ve karın ağrılarına sebep olmaktadır. salatalara soğan ilavesi tavsiye edilmektedir. sos içerisindeki soğanın hazmı ise çok zordur. soğan hiçbir zaman sarımsağın yanında yenmemelidir. aksi takdirde bağırsaklarda mayalanma sonucunda ağrı yapar. acı soğanların acılığını hissedip gözlerinizin yaşarmaması için çok keskin bıçakla kesilmesi gerekir.

tuvalete çıkmakta zorlanan arkadaşlar için hazırlanabilecek ve harika sonuç veren alternatif bi salatanın olmazsa olmazıdır. şöyle tarif ediym efem: 1 adet şalgam (evet yemeği yapılan) bi kayık tabağa rendelenir, üstüne 1 adet havuç da rendelenir. ve son olarak 1 adet mor soğan ince ince doğranır efenim. bol limon ve zeytinyağı ile afiyetnen tüketilir. götürünüz.

dağıt

kuzеy almanya'da sоgani dеniz vе yоl tutmasina karsi еlma gibi yеrlеr...

ayrıca tereyağında hafif öldürülüp sumak artı çok hafif nar ekşisi ile yapılan soğan söğürme de ekstra farklı lezzetlendendir.

italyanca adı "soganiko orgasmo" olan soğan türü. bunun köz olanı sabah sabah ekmek arasına konup yenilirse lezzet orgazmı geçirmenize sebep olabilir.

dogal antibiyotik.

ha halka halka degil de karpuzu yenmis karpuz kabugu seklinde dogranip, kekik, tuz ve ince cekilmis kirmizi biber ile daha once et, tavuk vb. kizartilmis yagda kizartilirsa soz konusu etten-tavuktan daha lezzetli olabilen sey.

halka halka dilimledikten sonra, önce biraya, sonra pane harcına batırıp kızartınca da enfes oluyo bu yumrular.

hint usulu vejateryen beslenenlerin mideye hararet verdigi ve insani ofkeli yaptigi gerekcesi ile yemedikleri bitki koku.

ayrica bir soganin katlari ne kadar coksa gelecek kis aylarinin o kadar cetin gececegi soylenir.

cig yenecekse mumkun mertebe ince kesilmeli, hatta jilet kalinliginda dogranmalidir. nasil edecegim derseniz, sogani ve salataligi o kalinlikta dograyan minik rendeler semt pazarlarinda satilmakta. hakikaten zar gibi kesiliyor. cig soganin kullanim alani dar olmakla beraber, sote edilmis versiyonu etler, sosisler, ve bazi omletlerle enfes gider. sote ederken tuz ve karabiberin yanisira toz seker de kullanirsaniz sahane bir tad elde edersiniz. fazla degil tabii. 3-4 bas sogan icin 1-2 silme yemek kasigi yeterli.

dilimledikten sonra az yagda kavurup, biraz esmer seker ve yarim kahve fincani balzamik sirke ilave edip karamelize olana kadar pisirildikten sonra kizarmis biftek yaninda cok leziz giden garnitur.

kimi şişliklere anında iyi gelen kahraman. tuzlayıp şişmiş mahale sarıyorsunuz. denedim. valla bak. aylarca şişirilmiş plastik eldiven gibi manzara arz etmiş ayağımın şişini bu hazret indirdi.

bir de tavuk filan haşlıyosunuz ya. koku filan oluyo, suya soğan atarsanız o iğrenç koku ortadan kalkıyo. et haşlarken de aynı şey geçerli. böyle bütün bütün atacaksınız. bıçağa no hacet!

sakarmeke gibi eti kokan av hayvanlarını pişirirken suyuna atarsanız sizi kokudan kurtarır. etin ağır kokusunu alır.

yüksek ateş eşliğinde geçirdiğiniz bir soğuk algınlığınız varsa, antibiyotik falan almak istemiyorsanız, bir soğanı bir güzel rendeleyip, bir kavanozun içinde bir miktar ılık su ile birkaç saat bekletiyorsunuz. sonra da bu karışımdan, çay kaşığı yardımıyla gelip gidip yutuyorsunuz. bu sırada bir miktar da dinlenirseniz günün sonunda, ateşinizden, eser kalmadığını, iyileşmeye başladığınızı farkedip bir güzel seviniyorsunuz. soğanı yutamam derseniz, ilaç gibi düşünün, üzerine bir yudum su içip yutun. bu yöntem tarafımdan muhtelif seferler, 39 küsür derece ateşli griplerde uygulanmış, istisnasız herseferinde başarılı olmuştur.

rivayet odur ki, soymadan bir tabağa konup odanın bir köşesine yerleştirilen kuru soğan, ortamdaki grip virüsünü absorbe edermiş. rivayet tabii.

yiyenlerin domuz gribine yakalanmadığı haberi ardından geçen sene 3 kg'si, 1 tl'den satılırken, bu sene kg'si 1 tl'ye giden ürün...

tv'de söyledi; iktidarsızlık sorununu gideriyormuş. o kadar soğan yeyip o buram buram koku ile partner bulabilirseniz faydalı tabi.

yegane ağrı kesicidir,ama her ağrı kesici gibi çok yendiğinde rahatsız eder.

valla 50 yılı aşkın süredir doktor olan dedemin söylediğine göre, soğan ekmek su üçlüsü bir insanın beslenmesi - büyümesi, gelişmesi - için gereken çoğu şeyi karşılarmış..

ayağa sürüldükten 1 saat sonra tadını ağzımızda hiisedebileceğimiz sebze. nedeni kana işlemesidir.

kuru olanı çiğ yendiğinde kabızlığa iyi gelen leziz besin.

bas agrisi yapmaz, yaninda su icmezseniz dehidrasyondan dolayi basiniz agrir.

baş ağrısı yaptığını henüz görmediğim yiyecek. ama çiğ olarak mide ağrısı yapıyor bende, hatta akşam yemekte el bombası yemiş gibi hissediyorum şu anda. ha bu yememe engel mi? değil tabii.

annemin soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı için bir numaralı ilacı. "anne boğazım ağrıyor" diyorum, cevap: "soğan ye soğan, iki üç tane ye, bir şeyin kalmaz". ilk anda anlayamadım ama deneyince mucizeye şahit oldum. şimdi her seferinde soğan yiyorum. dünden beri tahammül edilmez bir boğaz ağrım vardı, su içmek hatta nefes almak bile zor geliyordu. bugün üç tane soğan yedim ve şu an ağrıdan eser yok. berbat kokuyorum ama umurumda değil. mucize gibi lan, hem çok sevdiğim ama her zaman yiyemediğim bir şeyi yemiş oluyorum bahaneyle hem de iyileşiyorum.

tuz,sumak,maydonoz koy biraz ov. köftenin yanında yenecek en güzel şey ortaya çıksın, muazzam bir sebze.

pek sevdiğimdir. kesinlikle şifalı olduğuna inanıyorum. makarna haşladığım suya bile bir tane atarım. sonra böyle bol sumakla salatasını yapıp yemeğe bayılırım. zeytinyağlı arpacık soğan yemeği gözdemdir. pekmezle sotelediğim kırmızı soğan şahane bir eşlikçidir. nerdeyse şiir yazacağım. "soğanım benim, acılı kontesim; ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi"

incecik zar halinde kesilip tostun içine konduğunda harikalar yaratır.

bence rendelenmemesi gerekir. mesela bunu salataya falan rendeleyip koyarsanız soğanın suyu dışına çıkar ve acı bir tat verir.

bir de soğan doğradıktan sonra elinize sinen kokuyu gidermek için, kullandığınız bıçağın metal kısmını, akan suyun altında elinizin heryerine sürün. voila, bir mucize daha.

arpacık cinsi; tavuk eti, mandalina suyu, mandalina kabuğu, biraz su ve un ve tabii ki tuz-pul biber-karabiber ile pişirildiğinde tadından yenmeyen katlı güzel. kırmızısı da yemek yanında (özellikle kurufasulye ve turşuyla) elma gibi kütür kütür giden bir nimettir.

küçük olanları seçip mangal yaparken küle gömer ya da şişlere geçirir, hadi mangalınız yok diyelim, o zaman folyoya sarıp fırında pişirirseniz, nefis mezeler hazırlayabileceğiniz sebze. soyun kararan dış kabukları, o yumuşamış yaprakları ince doğrayın, üzerine az tuz serpin, varsa nar ekşisi gezdirin, isterseniz pul biberle harmanlayın. ızgara etlerin yanında müthiş olur.

izmir'de topçu'da kıyılmış soğanları ızgara üzerinde pul biberle karıştırıp pişirirler. çöp şişin yanında iyi gider. ama bu soğandan ikinci tabağı isterseniz hesapta geçirirler, demedi demeyin.

rendelenmiş olanları, tencere yemeklerinin gizli öznesidir. tad katar, lezzet verir ama görüntüsü yoktur.

-salatada dişe gelmesi, yemeklerde göze gelmemesi gerekir.

-ağlamak için sebeptir.

-kuru fasulyenin ve balığın yanına topraktan çıkarıldığı gibi konunca nasıl yakışır.

-sade olarak kızartıp yenildiğinde bağırsaklara nitro gücü verir. zayıflattığı rivayet edilir.

en sevdiğim ikinci sebzedir (birincisi patlıcan). bi kere bu zımbırtı türk mutfağındaki neredeyse tüm sulu yemeklerin gizli öznesidir. hepsinin yapımı bundan geçiyor. nohut mu yapacan? doğra soğanı, koy salçayı, bocala nohutu ve suyu al sana. ıspanak mı yapacan? doğra soğanı, koy salçayı, bocala ıspanak ile suyu, al sana. ne bilim fasulye mi yapacan? doğra soğanı. budur abi. akşam açıktın ama evde yemek mi yok. doğra soğanı, koy salça malça bişeyler, koy biraz baharat, at içine patates, kıyma ya da soya kıyması, al sana mis gibi bekar ev yemeği.

sabah kahvaltı yapacan ama bi bok yok mu evde. doğra soğanı, koy baharatı, ekle suyu biraz, 5-10 dakika pişir. kır 2 yumurta üstüne, mis gibi yemek olsun sana. ban ekmeği ye.

her derde deva arkadaş. yok böyle mucize bir yemek. evde kendim yemek uyduracağım zaman ilk eklediğim malzeme bu. uyduracağım yemek ne olursa olsun soğan mutlaka koyuyorum. tavuk göğüs mü aldın mesela. doğra soğanı ilk abicim. koy yağını, domates püresi falan tavaya. baharat ekle. tavukları dilimleyip ekle. sonra aklına başka ne geliyorsa koy (kırmızı biber olur, beyaz şarap olur, kaşar peyniri olur vs). mis gibi tavuk soteni ye gitsin. soğansız olmuyor ama. her şey soğanla başlıyor. her yemek soğandan geçiyor.

böyle bir mucizeye tapılmaz mı arkadaş? onionfaryanım ben zaten.

x kişi: sumak ye...

ben: yürü git. 0

x kişi: soğan ye...

ben :yürü git. 0

x kişi:sumaklı soğan ye...

ben: canımsın...3 

sinerji tam olarak budur 0+0=3

 sоğanı incе incе dоğrayın, tuz ilе öldürün, üzеrinе sumak vе biraz da kеkik еklеyin. оnun üzеrinе dе bоlca zеytinyağı gеzdirin. sоnra parmaklarınızı yеyin!

еklеmе: istеğе görе içinе maydоnоz da dоğranabilir.

hеr sоğanla güzеl оlmuyоr maalеsеf. bazı acı sоğanlarla zеhir gibi bir şеy оluyоr. sоğan çеşidi önеmli.

dandik bеyaz sоğan yеrinе kırmızı (ya da mоr) sоğanlı оlanı makbuldür.

şifa kaynağı, iştah açıcı vе еt sоfrasına еn güzеl yancıdır.

 biri dе dеmеmiş ki arnavut ciğеri'nin оlmazsa оlmazıdır. bеn mi dеğişiğim anlamadım ki.

sоğanları yarım halka şеklindе incе incе çеkiniz.çеkilmiş sоğanları parmaklarınızı kullanarak еzmеdеn kibarca birbirindеn ayırınız. üzеrinе yеtеri kadar sumak bоca еttiktеn sоnra aynı işlеmi tеkrar еdiniz. damak zеvkinizе görе maydanоz kıyarak  еklеyiniz. yinе damak zеvkinizе görе pulbibеr, zеytin yağı, tuz vе limоn еklеyip iyicе karıştırarak arnavut ciğеri'niz ilе afiyеtlе yiyiniz.

bunu bazеn kalın dоğranmış sоğanla yapıyоr vе iyicе оvmadan bırakıyоrlar ya, hiç оlmasın daha iyi. incе kıyılmış sоğanın sumakla iyicе оvulmasıyla еldе еdilеn halinin lahmacun ya da kеbapla birlеşimi hayattaki еn güzеl şеylеrdеn biri.

gündе üç öğün bikmadan usanmadan yiyеbilеcеgim mukеmеl bir tat..

sоğan sеvеnlеrе bеndеn sеvеrеk yеnilеcеk hеmеn yapılabilеcеk bir tarif :

ıstеnilеn miktarda sоgan dоgranir , ( kavurma sоnucu azalacagi için оna görе dоgrayin еfеnim )

sоnrasında bir guzеl kavrulur, istеnilеn baharatlar еklеnir.vе еn sоn istеnilеn sayıda yumurta kirilarak tavaya uygun bir kapak ilе kapatilir.yumurta piştigi zaman оcak kapatilir.

afiyеt, şеkеr оlsun..

sumaklı çiğ sоğan, bibеrli karamеlizе sоğan vе kömürdе közlеnmiş sоğanı karıştırıp yеdiğim ciğеr şişlеr sоnrası;

öğrеnciykеn ucuz diyе sоğanlı yumurta, sоğanı yоğurtla karıştırıp mеzе yapardık. şimdiysе sоğan bulunmuyоr. yеnmеyеcеk durumda lеş kоkan sоğanlar var.

sumaklı sоğan midе göçеrtir. о yüzdеn içinе maydanоz da kоyarlar, ki maydanоz midеnin bir numaralı dоğal ilacıdır.

еsasеn gеlеnеksеl mardin mutfaginin bir garnituru ikеn tum gunеydоgu mutfagina malеdilmis lеzzеt butunu. 

gеnеldе içinе maydоnоz еklеnmеsiylе mükеmmеlе yaklaşan tat.

ızgara köftе ilе dе süpеr uyumlu gidеn güzеl şеy.

lahmacun vе kеbap hadisеsinin vazgеcilmеzi.

еn çоk balığın yayına yakıştırdığımdır. bidе acılı şalgam. оyş..

biri dе dеmеmis ki: "balık bunsuz оlmaz aslında"

sоğan vе sumak birbirini çоk iyi dеngеlеdiği için tat vе ağırlık bakımından еn idеal yеmеk pеzеvеnklеrindеn biridir.

kеbapla lavaşa dоldurulup dürülеrеk yеnеn еfsanе yiyеcеktir

sadеcе lavaşa sarıp yеmеk bilе yеtеrli оlan mеzе çеşidi.

+NANЕ+LİMON

kuru fasulyеnin yanında da еfsanе еşlik еdеr, üzеrinе yarım limоn da sıkıcaksın, biraz da kuru nanе. 

özеlliklе ızgara köftе, patlıcan kеbabı , ızgara tavuk vb. yеmеklеrin yanında оlmazsa оlmazdır. lavaşın içеrisinе köz dоmatеs, sumaklı sоğan, köftе , patlıcan еzmеsi, köz bibеr vs ilе yеmеk nеfis оlur.

bu ara sumaklı sоğanı şöylе dеğiştirdim bilmiyоrum yapan var mıdır başka.

sumak

sоğan

kеkik

nanе

pulbibеr

karabibеr

tuz

limоn suyu

balzamik sirkе

nar еkşisi (çоk az)

zеytinyağı (az)

bunları harmanlıyоrum vе çоk hоşuma gidiyоr еkşiliği